Ünlü Fransızlar Ermeniler Hakkında

Ünlü Fransızlar Ermeniler Hakkında

 

Devlet Tercüme Merkezi Ermeni tabiatının iyrençliği, Ermeni vandallarının Hocalı’da masum sivil halka yaptığı Soykırım hakkında ünlü Fransızların düşüncelerini yansıtan “Ünlü Fransızlar Ermeniler Hakkında” başlıklı belgesel yazı hazırladı. Merkez İngilizce, Rusça, Türkçe, Farsça, Arapça, Gürcüce, Fransızca, Ukraynaca, İspanyolca ve Almanca yayımlanacak olan bu tarihi belgeleri dünyanın ilgili yayım kurumlarına gönderecek, ünlü internet sitelerine yerleştirilecek.

Ermeni sinsiliğini deşifre eden ünlürer arasında çok sayıda Fransızlar da var. Bu insanlar Ermenilerle ilişki kurmuş, onları yakından tanıyan ve gördüklerini yazıya alarak yeni kuşakların bu konuda bilgilenmesini sağlamışlar. Fakat maalesef Fransa yönetimi Ermeni lobisi etkilenerek devlet düzeyinde sahte “Ermeni Soykırımı” savını desteklemekte, Türkiye ve Azerbaycan hakkında gerçek dışı yorumlar paylaşmakta.

Bu yanlış  yorumları yalanlayan belgesellerden bazı bölümleri Fransa Ulusu ve Devletinin dikkatine sunuyoruz.

Fransız Yazarı Alexandre Dumas(baba): “Ermeniler düşünce ve amacını gizleyen, kurnaz dolandırıcılardır. Yardım gördükleri insanların zor günlerinde onlara nankörce sırt çevirirler”.

 


19. y.yılın Fransız Gezgini Armand Pierre de Cholet: “Göçmen Ermeniler yerli halkın kanını içmeye başladı. Bu da azmış gibi yerli müslüman topluluğun topraklarına sahip ola bilmek için gözden düşürme politikasını başlattılar. Güney Kafkasya’da yaşayan 1 milyon 300 bin Ermeninin 1 milyonu göçmendir. Onları bu topraklara biz yerleştirmişiz. Ermeni kilisesi uzun süre sahte para basan çetelerin merkeziydi. Bu manastır bende dini bir merkezden daha çok politik bir örgüt izlenimi uyandırmakta. Sıradan yoksul bir Ermeniye her ne kadar merhamet duysam, hiçbir zaman bu millete gönülden ısınamadım. Zira onların iyrenç kurnazlığı, şerefsizliği, rezilliği, utanç verici alçaklığı beni onlardan uzaklaştırmakta.

Fransız bilim adamı de Banne: “Ermenilerin kahramanlığı konusunda duyan var mı? Onların bağımsızlık adına birşey yaptıkları nerede yazılı? Hiçbir yerde!

Çünkü Ermeni “kahramanları” milletlerinin kurtarıcısı değil, tam tersi katilleridir...

https://azerbaijan.az/related-information/106

20 Temmuz 1920’de  Fransanın Kafkasya Askeri Ateşesi Damien de Martel’in Fransa Dışişleri Bakanlığına gönderdiği rapordan:

“...Ermenistan’dan yenice geri dönmüş tanıklardan askeri operasyonların nasıl yapıldığı konusunda bazı bilgiler edindim. Temmuzun son günlerinde Ermeniler 40 000’den fazla Azerbaycanlı’nın yaşadığı güney İrevan’da 25 köyü kuşattı.  Başkentin yakınlığında oturan ve herhangi bir bağımsızlık endişesi duymayan bu barışcıl halk her zaman sakin bir hayat sürmüş. Onları top ateşiyle kovarak Araz çayına attılar. Boş kalmış köyleri tez bir zamanda Ermeni göçmenleri işğal etti. Bu olayda Ermeni çeteleri kadın ve  çocuklar olmak üzere     4 000 Azerbaycanlı’nı Araz çayına atarak katletti”.

https://genocide.preslib.az/az_a2-8.html

Hocalı katliamının tanığı Fransız gazeteci Jean-Yves Junet’in makalesinden: “Biz Hocalı’yı savunan yüzlerce yerli sivil insanların, kadın, çocuk, yaşlıların tanınmaz halde olan cesetlerini kendi gözlerimizle gördük...Ermeniler bizim helikoptere de ateş açıyordu, bu yüzden çekimleri sonuna kadar yapamadık. Fakat yukarıdan gördüklerimiz yapılan vahşetin ne denli acımasız olduğunu anlamamıza yeter. Bu cansıkıcı, yürek burkan bir manzara idi. Ben savaşlar, Alman faşistlerinin acımasızlığı konusunda çok duydum. Ancak 5,6 yaşındaki çocukları, sivil masum insanları katleden Ermenilerin onlardandaha vahşi, daha acımasız olduğunu gördüm... İşgal edilmiş köyün birinde Ermeni katilinin masum bir çocuğu tutarak iki parçaya ayırdığını gördüm. Sonra vücudun parçasıyla  annesinin yüzüne, başına o kadar vurdu ki, kadın delirerek gülmeye başladı”.

https://genprosecutor.gov.az/az/page/azerbaycan/ermeni-terroru

Fransız Araştırmacı Maxime Gauin: Büyük Britanya Malta’da “Ermeni konusu”yla ilgili Ulusal Mahkeme  yaptıysa da yenilgiye uğradı. 1919-1921 yıllarında süren araştırmalar sonucu Malta’da tutuklanmış 144 Osmanlı yönetim görevlisi aleyhine olan suçlamalar kanıtlanamadı, Osmanlı belgelerinde soykırıma sebep olabilecek her hangi bir davranışın bulunamadığı  onaylandı. Bilakis Ermenilerinn korunma eşliğinde yolçu edildiği ortaya çıktı. Soykırımla ilgili her hangi bir kanıt olsaydı, İngilizler bu fırsatı kaçırmaz, Osmanlılar aklanamazdı”.

Not:  Fransa Ermeni Teşkilatları Maksim Goeni “nazi”, “soykırım taraftarı” adlandırarak  kaç kez onu  mahkemeye şikayet etmişlerdi.

Fransa “Le Monde” Gazetesinden: “Ağdam’da bulunan yabancı gazeteciler Hocalı’da katledilen kadın ve çocuklar içinde kafa derileri yüzülmüş, tırnakları çıkarılmış 3 ceset gördüler. Bu Azerbaycan’nın bildirimi değil. Bu gerçekliktir...Hitlerin yaptıkları bile Ermenilerin Hatın köyünde yaptıkları vahşetle kiyaslanamaz. Ermeniler daha acımasızdı.  1992 yılının 25 Şubat'ı 26 Şubat'a bağlayan gece, Hocalı’da sivil halk katledildi. Hocalı’da yalnız ölmüş cesetler kaldı...”

14 mart 1992

Fransa « Libération » gazetesi görevlisi Jules Vaïner 'in makalesinden: “Hocalı katliamının gerçekleştirilmesi daha önceden amaçlanmıştı. Hocalı işğal edilmezden bir gün önce 49 Azerbaycanlı esir alınarak kurşuna dizildi. Tabur ve askeri birliklerin alçak komutanları sivil insanları yoketmek istiyordu. Saldırıdan bir kaç saat önce 366. Alayın karargahında 58 Azerbaycanlı katledildi. Onların geneli kadın ve çocuklardı. Cesetlerin gömüldüğü çukurların yanından geçmek mümkün değildi, cesetlerin kokusu, it ve çakal sesleri etrafa yayılmıştı...Ermeniler Hocalıda katlettikleri 100 kişiyi yan yana dizerek köprü yaptı. Ben cesetler üzerinde yürüyordum. Ayağımı bir çocuğun göysüne bastığımda ellerim öyle bir titredi ki, fotograf makinesi, not defterim, kalemim yere düşerek kana boyandı. Kendimi katbettim. Tüm vücudum titriyordu...”

Ermeni Fransa Gazetecisi Beraïn Siradjian’ın “Saldırı Öncesi” adlı makalesinden: “Hocalı olayını kendi gözlerimle gördüm. Her taraf kan kokuyordu. Kar üzerinde yatan yalnız, cansız cesetler dehşet saçıyordu...  Azerbaycan ve onun gelecek kuşakları onlara yapılan bu vahşeti hiçbir zaman unutmayacaktı, bu haksızlığa karşı susmayacaktı, bu gerçeği anladım ve bu yüzden çok korktum. Bu gün Ruslar bizimledir. Peki yarın? Bizi terk ettilerinde bize ne olacak”.

http://www.anl.az/down/meqale/xalqcebhesi/2015/yanvar/417039.htm

 

DİĞER MAKALELER