1885-1913’lü yıllar arasında Türkiye’de Rusya konsolosu görevini yapmış Vladimir Mayevski Petersburg’a gönderdiği “Bitlis ve Van İstatistiği” raporunda şöyle yazıyordu: “Ermenilerin Osmanlıda zulüm ve soykırıma uğradıklarını Avrupa’ya göstermeleri gerekirdi. Oysa böyle bir soykırım söz konusu bile olamazdı. Bu bilinçli olarak uydurulmuş politik bir mitti. Gerçek şu ki, Doğu’da soykırımı, katliamı yapanlar Müslümanlar değil, Ermenilerdir. Yaptıkları bu vahşilikleri daha sonra Türklerin adına yazdılar”.

https://www.kitapyurdu.com/kitap/20-yuzyil-donemecinde-rus-general-mayevskinin-turkiye-gozlemleri/416593.html

Tümgeneral Graznov’un 1915 yılında Erzincan’da Ermenilerin yaptıkları soykırımlar hakkındaki raporundan: “Müslüman köylülerin süngüye geçirilmiş cesetleri, kesilerek parçalanmış vücutları ve dağıtılmış iç organları yollara serpilmişti... Geneli kadın ve çocuk cesetleri idi! Derin kuyular kazılmış ve masum insanlar hayvan gibi kesilerek birbirinin üzerine atılmıştı”.

 Birinci Dünya Harbi’nin ilk günlerinde Osmanlı topraklarına saldıran Rus Ordusu kumandanı Gürcü kökenli General İlya Odişelidze’nin yazdığı mektuptan: “11-12 Mart gecesi Ermeni katilleri Erzincan çevresindeki Müslümanları süngülerle ve baltalarla katlettiler. Bu vahşiler kurbanlarının malum amaçlarını gerçekleştirmek için çukurlara atıyorlardı. Her çukura 80’er Müslüman cesedi atılmıştı. Yaverim bu türden 200 çukur saydı”.

 https://olke.az/read/88069/ermeni-yalanlarinin-ifsasi-qondarma-ermeni-soyqirimi-haqqinda-dovrun-sahidleri-neler-yazmisdilar-88069/

Azerbaycan’a ve Azerbaycanlılara karşı yapılan bu acımasız stratejinin, toprak iddialarının temeli daha 1918 yılında Bolşevik Rusya’sının kurucusu Vladimir İliç Lenin tarafından atıldı. Lenin Bakü’nün Sovyetleşmesi, Bolşevik Rusya’sının elinde kalmasını sağlamak, hatta bunu başaramazsa, son anda yapacakları konusunda General Ter-Gabrielyan’a bilgilendirerek Bakü’ye gönderir ve onu tembihler: “Siz Ter-Petrosyan’a onun saldırı sırasında Bakü’yü tamamen yakması için hazırlıklar yapmasını iletin…” Ter-Gabrielyan’dan kısa zaman sonra yanıt gelir: “Her şey hazırdır”.

Ter-Gabrielyan’ın Merkez’e gönderdiği mektupta gerçekleri yansıtan olgular çok: “Bakü’de Sovyet rejimini kurmak için hiçbir engel kalmadı. Burada Ermeni-Azerbaycanlı çatışması sürmekte. Çatışmalar Ermenilerce başlatıldı ve halen devam etmekte”.

https://azertag.az/xeber/Baki_nefti_ve_onun_Azerbaycan_Xalq_Cumhuriyyetinin_siyasi_taleyindeki_rolu-1219885