Tarihte dönem atlamış kişiler az olmuş. Zamanın basamağında zeki insanlar ya çılgın bulunmuş, ya da onlar acımasız yöntemlerle yok edilmeye çalışılmış. Ne mutlu ki bu örneğin Toğrul Nerimanbeyov'la (1930 - 2013) hiçbir ilgisi yok. Sanatçı hayattayken büyük ün kazanmış, halkının ve devletinin saygısını görmüştür.

Toğrul Nerimanbeyov çağdaş Azerbaycan resim sanatının yetiştirdiği, büyük insanlardan birisiydi. Daha Sovyetler döneminde Azerbaycan'ın büyük ressamlarından SSCB'nin en yüksek unvanı sayılan SSCB Halk Ressamı adını alan üç Azerbaycanlı ressamdan birisi de oydu. Güzel vatanımızı, ulusal özelliklerimizi, tarihimizi sözle tanıtan Celil Memmedquluzade gibi, Toğrul Nerimanbeyov da ülkesini renklerle hem bize, hem de yabancılara tanıtabildi.

T.Nerimanbeyov uzun süre yurtdışında - Amerika, Lüksemburg, Fransa'da yaşasa da tüm hayatı boyunca eserlerinde Azerbaycan gerçeklerinin yansıtan ayna oldu dersek yanılmayız.

T.Nerimanbeyov daha Vilnius'ta eğitim aldığı yıllarda kendisini yetenekli ressam gibi tanıtmaya başlamış.

Toğrul Nerimanbeyov çok sayılı manzaralarına Bakü'müzü, güzel vatanımızın cennet köşelerini yansıtmış.

Benim Şehrim, Bakü, Eski Nahçıvan Panoraması, Göyçay Bağlarında, Dağların Türküsü vs. manzaralarında doğamızın eşsiz güzelliklerinin, verimli toprağımızın yetiştirdiği bol nimetlerin insanda yaptığı sihirli düşüncenin etkisi altında kalmamak imkânsız. Eski Nahçıvan Panoraması adlı eser Nahçıvan'ımızın eski tarihi ve manzarası hakta çok şey söylüyor.

Ressamın Atölyede, Kafede, Kız Kalesi, Talış Dağlarında, Yaylada, Çoban Ailesi, Hasat Bayramı, Bakü'de Pazar vs. eserlerinin her biri kendinden söz ettirecek sanat örnekleridir.

Böylesine tablolara sevgisini saklayamayan S.Behlulzade'nin "Toğrul'un eserleri hareketli sofrayı andırır. Bu sofrada her türlü nimet var. Hem de bu Azerbaycan toprağının nimetleridir! Toğrul'un eserleri toprağımız kokuyor..." fikrini söylemesi de bu eserlerin ne denli yetenekle yapıldığını onaylıyor.

Ressam televizyon programlarının birinde itiraf ediyor: "Muğamı çok severim. Fakat söyleyemem. Duyunca gözlerimden yaş akar". Muğam, Müzisyenler adlı eserlerine bakarken sanatçının muğam sanatının alt katlarına saklanan felsefi içeriğine aşinalığını bir daha anlıyoruz. Kompozisyonda müzisyenlerin ifa sırasında değişik pozlarda yerleştirilmesi, özellikle şarkıcının duyguları, tablonun dinamikliği seyirciyi, sanki muğam müziğinin gizemli ritmine kökler.

T.Nerimanbeyov aynı zamanda güzel sese sahipti. O Azerbaycan'ın ve dünya şan sanatçılarının başyapıtlarını söylemekten yorulmazdı.

1998 yılında Bakü'de düzenlenen muazzam konserinde büyük önder Haydar Aliyev'in katılımı, orada ressamla görüşmesi T.Nerimanbeyov sanatının akıllara kazının anlarındandı. Ulu önderin devamcısı Sayın İlham Aliyev'in Toğrul Nerimanbeyov'un 80. Jübilesi Hakkında imzaladığı direktif (22 Haziran 2010) ressamın sanatına verilen yüksek değerin, ona yapılan özenin örneğidir. Toğrul Nerimanbeyov bağımsız Azerbaycan'ın İstiklal (2000) ve Şeref (2010) madalyalarını almış.