Hocamla Son Konuşma

Hocamla Son Konuşma

Bugün Azerbaycan’ın ünlü bilim adamı, basın tarihi araştırmacısı, büyük hoca Prof.Dr. Şirmemmed Hüseyinov’un vefatından 40 gün geçmektedir.

Ş.Hüseyinov 1924 yılında Şeki’de doğdu;

1941 – 1943’lü yıllarda Şeki Öğretmen Enstitüsü Fizik – Matematik bölümünde, 1945 – 1950’li yıllarda Azerbaycan Devlet Üniversitesi Filoloji –Gazetecilik bölümünde okudu, 1950 – 1954’lü yıllarda M.V.Lomonosov adlı Moskova Devlet Üniversitesi Gazetecilik bölümü doktora eğitimi aldı ve tezini savundu.

1954 – 1961’li yıllarda Bakü Devlet Üniversitesi Filoloji bölümünde hocalık ve doçentlik yaptı. 1962 – 1969’lu yıllarda Bölüm Başkanı Yardımcısı, 1961 – 1971’li yıllarda Gazetecilik Teorisi ve Deneyimi Kürsüsü doçenti, 1971 – 1976’lı yıllarda Bölüm Başkanı, 1976 – 1988’li yıllarda kürsü başkanı görevlerini üstlendi. 1988 yılından kürsü profesörüdür; Yüce Basın Ödülünü, Cumhurbaşkanı bursunu, 1966 ve 1972 yılarında Altın Kalem Ödülünü, 1988 yılında Emektar Gazeteci adını, 1991 yılında Zerdabi Ödülünü, 1998 yılında M.E.Resulzade Ödülünü, 2014 yılındaysa Şeref Madalyasını aldı.

Eserleri:

Hakikat ve Adalet Habercisi ( “Azerneşr” Bakü – 1988);

Bağımsızlığı Çetin Yolu… Biz Nereye Gidiyoruz? (“Azer­neşr” Bakü – 1996);

Mehmet Emin Resulzade Eserleri (5 cilt), (Bakü, “Azerneşr” – 1992, “525. Gazete – 1999, “Elm” – 2012, “Ganun” – 2013, 2014);

Ulusal Hak ve Adalet Arayışında (“Adiloğlu”, Bakü – 2004);

Manevi İrsimiz ve Gerçeklik” (“Adiloğlu” Bakü – 2004);

Basın İrsimizden Sayfalar” (“Çenlibel” Bakü – 2007);

Bağımsızlığı Çetin Yolu… Gerçekler, Düşünceler” ( “Elm” Bakü – 2009);

Azerbaycan Bağımsızlığının Bayraktarı (“Adiloğlu” Bakü – 2011);

Üzeyir Hacıbeyov: Yayın Dışında Bırakılmış Eseler (1904 – 1912) ( “Elm” Bakü – 2009);

Üzeyir Hacıbeyov: Yayın Dışında Bırakılmış, Kısaltma ve Düzenleme Yapılmış Eserleri (1915 – 1917)" (“Elm” Bakü – 2010);

İstiklal 1918 – 28 Mayıs – 1919” (“Qanun” Bakü – 2014).

 

SON SÖHBET

2007 yılının eylülüydü. Şirmemmed Hocayı aradım, hoş beş ettik, onunla röportaj yapmak istediğimi söyledim. Anlaştık.

Ertesi gün anlaştığımız saatte ofise geldi, konuştuk, röportajı yaptım. Sonra çay içip, içimizi döktük. Doğruluğu, Cumhuriyeti ve cumhuriyetçiliği anlattı. Sonra hoca – öğrenci kol kola merdivenleri indik, arabaya bindikten sonra bir anlığa durdu, dönüp bana baktı: “Biliyor musun neden geldim röportaja?” – dedi ve yanıtımı beklemeden tamamlayıverdi: “Programlarını izliyorum. Sen benim tam istediğim gibi olmuş öğrencilerimdensin. Gayret et, gözümden düşme. Benim gözümden düşeni kimse, hiçbir zaman yeniden kaldıramaz…” 

İlgar Resul

DİĞER MAKALELER