Bakü'nün Taç Mahal'i veya Saadete Kavuşturan Saray

Bakü'nün Taç Mahal'i veya Saadete Kavuşturan Saray

Fakir bir Emircanlı ailesinde - Muhtar efendinin evinde doğan, daha yetkinlik yaşına gelmeden çalışmaya alışmış, ta Tiflis'e kadar gidip arabacılık yapan Murtuza çalışkanlığı hesabına şehrin dördüncü milyoneri olmayı başarmıştı. Emircanlılar da onun bu özelliğine hep güvenmişler zaten: Martınov soyadlı işadamı yaşlı olduğu için tüm maden ve atölyelerini satmak istemiş. O zaman yeterince parası bulunmayan Murtuza köy halkının yardımıyla orayı alabilmiştir. Büyük paraları da zaten bundan sonra kazanmaya başlamıştı. Yüksek eğitimi olmamasına rağmen, şehrin en iyi mühendislerini işe alan, onlara iyi para veren Muhtarov yeni kazı yöntemlerini öğrenip, kuyuların sırrını çözerek, hatta kendi yeni yöntemlerini bile düşünmüştür.

Fakat büyük petrol paralarının peşinden onu trajediler de takip ediyordu. Şimdi herkesin imrendiği petrol kralına çevrilen Muhtarov seferdeyken iki kızı çok hastalanıyor. Onlar kurtarılamıyor ve milyoner kızları erken yaşta vefat ediyorlar. Seferden dönen Muhtarov bu trajediyi atlatamıyor. Bu feci olay onu hayatı boyunca takip ediyor ve karısı Goncahanım'ı suçlayarak onu evden atıyor.

Bu olaydan sonra evleneceğini aklının ucundan bile geçirmezdi. Fakat bir gün Vladikafkaz'dayken Oset kökenli generalin ortanca kızı Liza onu hayran ediyor. Aralarında çok büyük yaş farkına rağmen, Oset kızı ona ömrünün ikinci baharını yaşatıyor...

Venedik'te gördükleri bir binaya bakarak hayran kalan Liza için onun yeni bir sürprizi olacaktı - Saadet Sarayı. Bakü'ye döndükleri gün Muhtarov aynı binanın inşaat planının, taslaklarını almak için Venedik'e acil olarak adam gönderiyor. Taslaklar gelince hemen inşaat işlerine başlatılıyor. Önce bina için şimdiki İstiklal sokağında yer ayrılıyor. Fakat arsa sahibi yüklü para karşılığında bile o yeri satmadığından, Saadet Sarayı şimdiki yerinde - Murtuza Muhtarov sokağında yapılıyor. Kısa süre içinde - 1911-1912 yıllarında muazzam yapıt hazır oluyor.

Bu süre içinde Murtuza Muhtarov karısına bir şey söylemedi. Fakat inşaat işleri tam bittikten sonra hanımını gezdirmek adıyla faytona bindirerek onun hiçbir zaman unutamayacağı mutluluğa - Saadet Sarayına kavuşuyor.

Araştırmacı bilim adamı, Dr.Zaur Aliyev konuyu daha kapsamlı anlatıyor:

"1912 yılında binanın inşası bitiyor. Bir gün Murtuza Muhtarov dolaşma bahanesiyle Liza Hanımı faytona bindirerek binanın yanına götürüyor. Hayretinden bir şey söyleyemeyen kadın, bir de hizmetçilerinin onları karşıladığını görünce ve sarayın ona bağışlandığını duyunca çok mutlu oluyor. Onlar bu sarayda 1920 yılına kadar oturuyorlar. Sarayın her sütunu, kemerleri, desen ve çiçekleri, pencere ve kapıları, süsleri birer mimari incidir.

Sarayı mimar Ploşko Fransız Gotik tarzında tasarlamış. Tasarımı o hazırlasa da, bina Gasımov Kardeşleri şirketince inşa edilmiş. Bolşeviklerin Azerbaycan'ı işgali sonrası binanın adı değiştirildi. Önce kadın kulübü, daha sonra müze, uzun yıllar da evlenme dairesi olarak kullanıldı".

Muhtarov'un ölümü sonrası eşi Liza Hanım bir süre kocasının onun için yaptırdığı Saadet Sarayının komşuluğundaki evlerin birinin bodrumunda yaşamış. O dönemde Bolşeviklerin aradıkları milyoner karısı yurtdışına kaçmak amacıyla bir Türk paşasıyla sahte evlilik yaparak Türkiye'ye kaçmış. Fakat orada paşa onu kandırarak tüm malvarlığını elinden alarak kaçmış. Bazı kaynaklarda Liza Hanımın 1950 yılında Marsilya'da vefat ettiği yazıyor. Mezarı bilinmemektedir.    

 

 

DİĞER MAKALELER