Uluslararası Zeytinburnu Öykü Festivali başladı

Uluslararası Zeytinburnu Öykü Festivali başladı

Açılışta, ünlü öykücü Ramazan Dikmen'in "Afife Abla'nın İncileri" öyküsü metin dramatizasyonu tekniğiyle teatral olarak sahnelendi.

Zeytinburnu Belediyesi tarafından düzenlenen “Uluslararası Zeytinburnu Öykü Festivali” başladı.

Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen festivalin açılış töreninde konuşan Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, etkinliklere katılan yazarların bugünün değerleri gelecek nesillere aktaracağını belirterek, “Biz de Zeytinburnumuzda yazma konusunda bir farkındalık olsun istedik ve geçen yıl başlattığımız ‘Öykü Yarışması’nın ardından ‘bu işi nasıl daha ileri bir aşamaya taşırız?’ diye düşündük ve festivalin tohumları atılmış oldu” dedi.

Aydın, festivalde Zeytinburnu Öykü Yarışması’nın ödül töreninin de gerçekleşeceğini kaydederek, yarışmaya 2 bin 500 kişinin katıldığını söyledi.

Festivalin birçok açıdan faydaları olacağını ifade eden Aydın, şunları söyledi:

“Festival farklı ülkelerden gelen yabancı ve yerli öykücülerimizi birbirine tanıtacak, bunun yanında öykü konusu panellerde tartışılacak, okullarda düzenlenen programlarda ise yazmaya heves eden genç kalemlere bir ufuk çizilecek. Birçok açıdan verimli bir festivale ev sahipli yapmaktan gurur duyuyor, festival koordinasyon kurulumuza, bize bu güzel işleri yapma yetkisi veren halkımıza teşekkür ediyorum.”

Festival danışmanı Cemal Şakar da festivali planlarken önceliği genç yazarlara verdiklerini anlatarak, “Düzenlenecek panellerde öykümüzün bugünü ve geleceği konuşulacağı için bunu öykümüzün bugünkü yazarları, nabzını tutan kuşakları konuşsun istedik” ifadesini kullandı.

– Okri: “Festival Türkiye hakkında iyi bir fikir veriyor”

Ünlü yazar Ben Okri ise yaptığı işlerde çok seçici olduğunu aktararak, “Bana dünyadan birçok teklif geliyor, çoğuna katılmam. Türkiye’den festivale katılma teklifi aldığımda hemen ‘evet’ dedim. Çünkü kısa öyküye odaklanan bir festival, dünyada nadir yapılan bir iş. Şiir, roman edebiyat festivalleri çoktur ama kısa öyküye odaklanan festival sayısı azdır” değerlendirmesini yaptı.

“Kısa öykü benim için edebiyatın en önemli türlerinden biri” diyen Okri, “Nerede insanlar kısa öyküye ilgi gösterir ve ona odaklanırlar, bilin ki kendini sorgulama sanatına da önem veriyorlardır. Bu festivalin olması, başlı başına Türkiye hakkında iyi bir fikir veriyor insana, bu fikrin detaylarını da festival süresince birlikte keşfedeceğiz” diye konuştu. Ürdünlü yazar Hişam Bustani ise festivalin katıldığı en önemli çalışmalardan biri olduğuna dikkati çekerek, şunları anlattı:

“Öyküye maalesef etkinliklerde, uluslararası alanda pek önem verilmediğini görüyoruz. İstanbul’da kısa hikaye ile ilgili bir festival düzenlenmesi, harika bir girişim ve Türkiye’de sanata cidden önem verildiğinin bir göstergesi. Ayrıca birçok farklı edebiyatçılarla tanışarak ve yazdığımız alanlarla ilgili de görüş alışverişinde bulunmuş olacağız.”

Azeri yazar Afak Mesud da dünyanın siyasi, sosyal ve iktisadi krizlerle boğuştuğu bir ortamda edebiyata önem verilmesinden mutluluk duyduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

“Geçen yıl, Hallac-ı Mansur oyunumla Türkiye’den Haldun Taner Sahne Eserleri Ödülü aldım. Türkiye yaptığı çalışmalarda dünyanın çeşitli ülkelerindeki insanları bir araya getiriyor, özellikle gençlere yer verilmesi çok iyi bir hadise, festivali düzenleyenleri tebrik ediyorum.”

– Özen: “Yabancı öykücülerle birbirimizi tanıyacağız”

Filistinli yazar Ziad Khaddash de festival dolayısıyla İstanbul’a ilk kez geliyor olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyleyerek, “Öyküyle ilgili böyle bir çalışma dünyada çok yeni, davet o yüzden benim ilgimi çekti. Genelde şiir festivalleri yapılır ve biz öykücüler kendimizi haksızlığa uğramış gibi hissederiz. Bu festivalde en çok Türk öykücülüğünün genç öykücülerin öykülerini tanımak istiyorum” ifadelerini kullandı.

Öykücü İsmail Özen ise “Öykücülerin bir araya gelmesi ve birbirlerini tanımaları çok önemli. Yabancı öykücüleri görünce şaşırdım, biyografilerini okuduğumda da mesela Ben Okri’nin ödüllü bir yazar olması, herkesin buraya gelmesi, çok anlamı bir iş. Ülkelerinde çok önemli isimler burada ve bu vesileyle birbirimizi tanımış olacağız” dedi.

AA muhabirine açıklama yapan sanat eleştirmeni Ömer Lekesiz de “Türkiye’de öyküyle ilgili günler yapılıyor fakat bu bir festival. Diğerlerinden farkı bu yanı ile ortaya çıkıyor. Çünkü halkı içine çeken ve benimseten yanıyla daha farklı bir etkinlik olarak öne çıkıyor. Öykünün tematik sorunlarının ele alınması ile bir tür Türk öykücülüğü üzerine tutulmuş projektör gibi olacak. Olumlu sonuçları olacağına inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

İsmail Isparta, İsmail Özen, Naime Erkovan, Remzi Şimşek, Mukadder Gemici, Güray Süngü, Hişam Bustani, Ben Okri, Afak Mesud, Alek Popov ise öykülerini okudu.

Etkinlik, Moğol müzik grubu “Sedaa” konseriyle sona erdi.

Yarın akşam Cemal Şakar, Ali Görkem Userin, Nenad Joldeski, Köksal Alver, Ziad Khaddash’ın “Günümüz Öyküsü” başlıklı bir panel gerçekleştireceği festival, 20 Şubat’a kadar devam edecek.

Saliha Özdemir

VƏ DİGƏR...